ben ucu görünmeyen bir mısır tarlasıyım.
toprağımın içinde olanlara, toprağımın içine koyulanlara sarılarak, saygıyla her şeyimi veriyorum. tohumları, güneşin gölgelediği karanlığımda içimde; en nemli rutubetsizliğimle en güvenli yerimde altımda saklayarak kendileri olmalarını sağlıyorum. saklanarak kendilerini bulup, hazır olduklarında en dik halleriyle gökyüzüyle buluşmalarını kutluyorum. gelişmelerine yardım ettiğim her tohumun, bitkiye dönüşümlerini kutsuyorum köklerinden tutarak. açık mavi bulutlarımla tanışan, koyu yeşil minik yapraklarına nefes veriyorum. altında toprak, üstünde bulut olup; benden aldıklarıyla beni vermelerini, bana ucumdan biraz benzeyip, dönüşerek uçsuz bir ben oluşturmalarını izliyorum.
ben bir mısır tarlası rüzgarıyım.
boyumca uzun mısırların yetiştiği bir mısır tarlasındayım. iki mısır arasındaki mesafenin gövde genişliğim kadar olan bu verimli tarlada, kalp ritmime denk yürüyorum. kollarım bedenimden hafifçe sıyrılmış, seyreltik hızda seyrederek, sağ taraflarına değerek ilerliyorum. ürperten ılık nefesimle yönlendiriyorum uzun, zarif gövdelerini. vücutlarının arasından sızan sıcak turuncu güneş, yapraklarının ayalarına dokunuyor. sıcaktan ılığa, ılıktan serine geçer gibi sarmallar oluşturarak, kendi içimde kendimden yola çıkıp, kendime esiyorum. kahverengi tohumunun yeşil filize, sarı çiçeğinin kahverengi püsküle ve sonunda toprağa dönüştüğü gibi mikro evrimler yaşayarak yol alıyorum.
ben bir mısır tarlası gezginiyim.
gövdesine eziyet etmeden iki avucumun arasına nazikçe aldığım koçanı, baş parmaklarımla yapraklarını yavaşça aralayarak kontrol ediyorum. telaşlanmasına izin vermeden sakince, meyvesini gövdesine bağlayan uzantısıdan tutup, avuç içlerim dua eder gibi birbirine kavuşana dek ellerimi yürütüyorum taç yaprakları üzerinde. tanelerini koruyan bu örtülerin birbiriyle buluşmasını sağlıyorum. olgun mısır, yapraklarını belli bir ses tonunda kapatarak zamanının geldiğini bildirir evrene. mısır tarlası gezilerinin mucizesi, kendini yenileyen bir mucizedir. bu mucize, kendini tekrarlayan bir deneyimin sağlamasıdır. deneyim, kendini öngören bir tanıklık halini alır. mucizeye tanıklık etme deneyimi, mısır tarlasına seyyah oldurur.
18911